Seyahat ederken kediyi ne yapmalı?
Kedi sahibi olarak en sık
karşılaştığım sorulardan birisi; "evde yokken, tatile
gittiğimizde kediyle kim ilgilenecek?" sorusudur. Bu hiç şüphe yok
ki kedi sahibi olmak isteyen insanların kafasını kurcalayan
başlıca sorulardan biri – e tabi haklı olarak. Kedi sahibiyseniz
ve bu soruya bir cevap bulamadıysanız planlarınızı iptal etmeniz
bile gerekebilir. Ancak bu böyle olmak zorunda değil. Ben de bu yazıda biz evden uzaktayken kedimizi ne yapmamız gerektiğini ele
almaya çalışacağım.
Öncelikle biz tatildeyken kedinin
karnının tok, sırtının pek olabileceği birkaç seçenek var.
Bunlardan hangisini seçeceğiniz hem size hem de bazı şartlara
bağlı. Örneğin kediniz her zaman evde mi duruyor, yoksa dışarıda
mı geziyor? Daha önce farklı ortamlarda bulundu mu? Yokluğunuzda
strese giriyor mu? Çevrenizde güvenebileceğiniz birileri var mı?
Başka evcil hayvanlarınız da var mı? İşte bu sorulara
verdiğiniz cevaplar hangi seçeneği seçmeniz gerektiğini
belirleyecektir.
Şimdi bu seçenekler nedir onlara
bakalım:
Öncelikle en çok tavsiye edilen ve
belki de en mantıklı seçeneklerden birisi kediyi evde bırakmak ve
eve düzenli gelebilecek birisini ayarlamaktır. Siz yokken kediyi
evde bırakmanın birçok avantajı vardır. Bu sayede kedi kendi
evinde olacağından kedinin strese girme olasılığı azalacaktır. Eğer otomatik mama kabınız yoksa evinize gelen kişinin her gün
bu ziyareti gerçekleştirmesi gerekir, çünkü bu süre daha da
uzarsa kediniz aç ve susuz kalacaktır. Düzenli mama veren bir
otomatik mama kabınız varsa bile, yine de her şeyin yolunda gidip
gitmediğini kontrol etmek için ve kedinin tuvaletini temizlemek ve
suyunu tazelemek için eve 2-3 günde bir birisinin uğraması
gerekir. bu kişinin bir yakınınız veya samimi olduğunuz biri
olması sizin için çok daha iyi olacaktır. Güvendiğiniz bir komşunuz, yakınınız,
arkadaşınız, apartman görevlisi vb. kişiler varsa bu seçenek
çok uzun olmayan tatiller için oldukça mantıklı.
Bir başka seçenek ise tatiliniz
süresince kedinizi bir başkasına emanet etmek. Eğer kediniz
farklı ortamlara kolaylıkla uyum sağlayabiliyorsa bu seçenek de
işinize yarayabilir. Ancak kedinizi emanet edecek birini her zaman
bulamayabilirsiniz, üstelik birden fazla kediniz varsa..bunun
haricinde, bazı durumlarda kediler evde bırakıldıklarından daha
fazla strese de girebilirler. Bu stres olasılığını azaltmak için
tatile gitmeden önce bir iki günlüğüne kediyi emanet edeceğiniz
yere bırakıp işlerin yolunda gidip gitmeyeceğini görebilirsiniz.
Kediniz uyum sağlayamazsa, o zaman diğer seçenekleri düşünürsünüz.
Özellikle bırakacağınız yerde başka bir ev hayvanı varsa iki
kere düşünmekte fayda var.
Ayrıca “yani..yaparım ama sen yine
de bana çok güvenme” ”bakarım heralde ya nolcak sanki”
şeklinde konuşan insanlara güvenmemeniz iyi olur. Çünkü böyle
hem ilişkinizi riske atmış olursunuz hem de bu kişiler kedinize
de çok iyi bakmayabilirler. Bu nedenle kedileri seven ve bu işi
seve seve yapmayı kabul eden kişileri tercih etmenizde fayda var.
Başka bir seçenek de kedinizi bir
kedi oteline veya veterinere emanet etmek. Eğer işini hakkıyla yapan, amatör olmayan bir
kedi oteli bulabilirseniz, bu tip yerlerin en büyük avantajı,
kedinizi profesyonel ellere emanet etmek olacaktır. Kedinin sağlık
durumu, yeme içmesi kontrol altında olur. Ancak stres faktörü
yine burada da devreye girebilir. Çünkü kediniz birdenbire
bambaşka bir ortama girecektir. Ayrıca hayvanların topluca
bulunduğu bu tür ortamlarda hayvanların birbirine hastalık
bulaştırması riski de bulunmaktadır. Bu gibi yerlerde kedilerin
aynı tuvaleti kullanmamalarına özellikle dikkat edilmelidir. Aksi
halde kedinize fip vb. ölümcül hastalıklar bulaşabilir.
Son seçenek ise kedinizi yanınızda
götürmek. Bu bence gerçekten de son seçenek çünkü bu durumda
kontrol edilemeyen çok fazla faktör var. kedinizi yanınızda
rahatlıkla götürebilmek için şu sorulara olumlu cevap
verebilmeniz gerekiyor. 1- kediniz yavruluğundan beri seyahat ediyor
mu? 2- gideceğiniz yerde çoğunlukla aynı mekanda mı duracaksınız
3- gittiğiniz yerde kediler için uygun bir ortam var mı? Eğer bu
sorulara olumlu yanıt verebiliyorsanız bu son seçeneği de
değerlendirebilirsiniz. Ama bana kalırsa bu 2 aydan kısa
seyahatler için pek tercih edilmemesi gereken bir seçenek. Ama genellikle kediler araba, gemi gibi
hareket eden şeylerin üstünde olmayı sevmezler, huzursuz olurlar.
Bu da aklınızda bulunsun.
Son olarak tatile çıkmadan önce
almanız gereken bazı önlemlerden bahsetmekte fayda var.
- Kedilere bakmaya eve birisi gelecekse, fotoğraf veya video göndermesini isteyebilirsiniz.
- Evden gitmeden önce tüm kapıları yarı açık bırakın ve kapanmaması için bir havlu sıkıştırabilirsiniz. Çünkü kediler oradan oraya koştururken kazara kapıyı kapatabilir ve bu kedinin bir yerde kapalı kalmasına sebep olabilir.
- Her ihtimale karşı birden fazla yere su ve mama koyun, ayrıca acil durumlar için kedinin zor bulacağı bir yere de kuru mama koyun..bu sayede eve gelecek kişinin gelmediği istisnai durumlar için hazırlık yapmış olursunuz.
- Kedinin su ve mama kaplarının bulunduğu yere bir web kamerası koyabilirsiniz. Bu sayede kedinin beslenmesini takip edebilirsiniz.
- Başka bir arkadaşınıza daha yedek anahtar verin.
- Bitkileri ortadan kaldırın, fişleri çekin.
- Tüm kapı ve pencerelerin kapalı olduğundan emin olun.
- Eve gelicek kişi için veterinerin telefonunu buzdolabına yapıştırın ve acil durumlarda veteriner masrafını karşılamak için evde para bırakın
- Bir iki ışığı açık bırakabilirsiniz.
- Bazı perdeleri açık bırakın, dışarıyı izlesin, sıkılmasın.
- Genelde önünde durduğu pencerenin dışına bir kaç metre uzaklığa bir kuş yemi kabı koyun.
Yorumlar
Yorum Gönder